19 Temmuz 2014 Cumartesi

Büyük Resimdeki Parça: Biyoinformatik'teki Metafor





























Beynime bir tahterevalli kurup bir ucuna uykusuzluğu bir ucuna deneyimi koydum. Uykusuzluk ağır bastıkça deneyimim yükseldikçe yükseldi... Şimdi ise hedefim bulutlara paralel uçan kuşlara dokunmak :). Ödediğim bedellerle takas ettiğim biyoinformatik, gün geçtikçe bana karışıyor veya ben ona karışıyorum. Karıştıkça kendimi bir yerlere, bir şeylere, birilerine ait hissediyorum.


Salvador Dali'nin “La Persistencia De La Memoria” tablosunu çağrıştıran biyoinformatikle olan ilişkimde saatleri erittiğimi görüyorum. Saatleri erittikçe kendi zaman algıma bırakıyorum kendimi. Egom şu sıralar sıradışı egolanıyor ve ben bundan oldukça mutluyum. Dali'nin yaratıcılığı ruhuma işledikçe hayat daha anlamlı hale gelmeye başlıyor. “10.000 saat kuralını uygulamaya başladığımdan beri de istediğim herşey bana katılıyor :).


Ruhumun içindeki havai fişeklerin patlamasını Ahmet Raşit Hocam ve Elif'le gittiğimiz ODTÜ'nün sadeliğinin ihtişamına kapıldığım Eymir Gölü'nde yediğimiz alabalığa borçlu olduğumu söyleyebilirim. Biz her zamanki gibi çok geziyoruz, çok çalışıyoruz, çok eğleniyoruz, çok gülüyoruz, çok bağlanıyoruz.

Blog yazmaya başladığım şu saatlerden yarım saat öncesinde Ankara'nın cıvıl cıvıl sokaklarında Elif'le gezerken insanlarla iç içe olmayı, sokaklarda dans etmeyi, alış-veriş yapmayı ne kadar da çok özlediğimi fark ettim. Bugün GenKök proje arkadaşım Elif'le inanılmaz keyifli bir gün geçirdik. Uzun zamandır bu kadar sohbet edip, bu kadar çok şey yiyip, bu kadar uzun süre odakta kalıp programlama çalışmamıştık.

Projenin bana kattığı en güzel farkındalıklar,
  • Bir proje nasıl başlatılır,
  • Proje ortaklarının sorumluluk bilinci ne seviyede olursa başarı yakalanabilir,
  • Bir gecede 46 makale nasıl okunur, verileri nasıl işlenir ve değerlendirilir,
  • Data science için en uygun programlama dili hangisidir,
  • Uyumadan nasıl yaşanır :)
oldu.

Geçen hafta blogda da paylaştığım üzere Django'yu bu hafta tamamladık. Gerçeğinden ayıramayacağınız kadar güzel olan facebook projemi görmenizi istiyorum. Gönül isterdi ki onu bir de benim gözümden görün. Verilen emekle elde edilen sonuç nasıl da bu kadar birbirlerine zıt olabiliyordu ki? :). Herşeye rağmen keyifliyim. 



Bugün Starbucks'ın kahvesiyle yarışıp da kazanacağı o eşsiz müzikleri ile R programla dilini çalışmaya başladım. Daha öncesinde hocamında bana verdiği Data Science kitabıyla da alakalı olan bu dile nasılda hızlı adapte olduğumu ve sevdiğimi anlatamam. Bir progrmalama dili ile ancak bu kadar benzer mantığa sahip olabilirdim. Öğrenme sürecinde bir sürü video izledim, bir sürü yazı okudum ve bir de www.codecademy.com tarzı bir web site buldum ( www.datacamp.com) ve derslerini uygulamaya başladım. Hata yaparak öğrenmenin daha kalıcı olduğu inancını benimle taşıyan herkese kesinlikle öneririm. Lisans yıllarımda aldığım biyoistatistik oldukça sancılı geçsede şimdi bunun tamamen öğretme kapasitesiyle alakalı olduğunu düşünüyorum ve şuanda istatistik öğrenirken oldukça keyif alıyorum.


İstatistikçilerde oldukça keyif alıyor olmalılar ki böylesine eğlenceli bir video ortaya çıkarmışlar. Madeni parayı havaya rastgele attığımızda yazı veya tura gelme olasılığı nedir? Eğlenirken öğrendiğim şey, olasılık kavramının %51'inde şans faktörü etki ediyor. Hayatın gerçekliğinin belirsizliğinde saklı olduğunu öğrendiğim günün sonrasında istatistikte bunu deneyimlemem algıda seçicilik olsada ben buna, bunu bana öğretenin hayatı anlamadaki farkındalığına ait olduğunu düşünüyorum :).
 

Olasılık dağılım grafiklerini kodlarla yazmaya başladığım günden ve kitapevlerinde bilgisayar kitaplarının farkına varıp her programlama kitabını incelediğimden beri yeni bir beyne sahip olduğumu hissediyorum. Bu arada Scratch'in de kitabı varmış :).

Python, Django, R'dan sonra bakalım sırada ne var. Biyoinformatik demişken ODTÜ Çatı'da yemek yerken gördüğüm Enformatik Enstitüsü'nden Yeşim Hanım'ı gözden kaydebip konuşamayınca nasıl üzüldüğümü tahmin bile edemezsiniz. Belki ekibimizle bir Skype görüşmesi yapabilir gelecek günlerde :). Ben hayal ettim şimdi sıra gerçek olmasında.

Son olarak “Çocuklar gelecektir. Belki de filistinli çocuklardan biri geleceğinize aitti, şimdi geleceğinizin geleceğinin aynı gelecekte beklediğini söyleyebilir misiniz?

Çocukların yaşadığı, metaforlarla anlamlanan günlerde görüşmek dileğiyle,
Bihter








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder